6 Ocak 2018 Cumartesi

TAŞIMA İŞİNİN UYGULANMASI

TAŞIMA İŞİNİN UYGULANMASI
YÜKLEME VE BOŞALTMA, TAŞIMA VE TESLİM ENGELLERİ, GÖNDERENİN EMİR TALİMAT VE TASARRUF HAKLARI

I-) GENEL OLARAK
            Taşıma işinin birçok tanımı bulunmakla birlikte genel kabul göre tanım, taşımanın konusuna göre yolcu ya da eşyanın bir yerden, diğer bir yere götürülmesidir. İşte bu yer değiştirmeyi sağlamak için yapılan sözleşmeler de taşıma sözleşmeleridir. Buna göre taşıma sözleşmesini tanımlamak istersek şöyle diyebiliriz: Taşıma sözleşmesi öyle bir anlaşmadır ki, onunla taraflardan biri (taşıyıcı) yolcu ya da eşya (yük) taşımayı, diğer taraf da bunun karşılığında bir ücret ödemeyi taahhüt eder. [1]
            Bu çalışmada yolcudan ziyade eşya taşımaları üzerinde duracağız. Yine diğer mecralardan ziyade ulusal düzeyde karayolunda yapılan taşımacılığı inceleyeceğiz. Aşağıda detaylı olarak yükleme, boşaltma ve taşıma işine taraf olanların yükümlülüklerinin incelemesini yapacağız.
II-) EŞYA TAŞIMA İŞİ İLE İLGİLİ MEVZUAT
            Türk karayolunda eşya taşıma işleri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK), 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nda,  2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve uluslararası alanda yapılacak taşımalarda ise Eşyaların Karayolunda Uluslararası Nakliyatı İçin Mukavele Sözleşmesi’nde  (Uygulama ve öğretide Fransızca adının Convention relative au contrat de transport international de marchandises par route,  eşya, eşya ve karayolu sözcüklerinin baş harfleriyle oluşturulan “CMR” terimi  kullanılır.) düzenlenmiştir. CMR Konvansiyonu, taşıma faaliyetini tüm yönleriyle düzenlememiştir. Bu konvansiyonda düzenlenmeyen konularda Türk Ticaret Kanunu uygulama alanı bulacaktır.
Ancak ulusal düzeyde yapılacak eşya taşımalarında 6102 sayılı  TTK’nın 856 ve devamı maddeleri uygulanmaktadır. Türk Borçlar Kanunu’nda taşıma sözleşmesine ilişkin özel hüküm bulunmadığından TTK’nın Taşıma İşlerini düzenleyen söz konusu hükümlerinin  aynı zamanda Türk taşıma hukukunun genel hükümleri olduğu kabul edilmektedir. Dolayısıyla taşıma türlerine ilişkin özel düzenlemelerde hüküm bulunmayan hallerde TTK’nın söz konusu  hükümleri uygulama alanı bulacaktır.
III-) TAŞIMA İŞİ İLE İLGİLİ TEMEL BAZI KAVRAMLAR
Taşıma işinde bazı önemli terimler bulunmaktadır. Taşıyıcı, gönderen, gönderilen, eşya, taşınma eşyası, taşıma senedi terimlerinin tanımlanması gerekmektedir. Bunlar 6102 sayılı TTK’da büyük ölçüde tanımlanmıştır. Buna göre;
Taşıyıcı: TTK md 850’ye  göre taşıma sözleşmesiyle eşya veya yolcu taşıma işini veya ikisini birlikte üstlenen kişidir.
Taşıyıcı, taşıma sözleşmesiyle eşyayı varma yerine götürmeyi ve orada gönderilene teslim etmeyi veya yolcuyu varma yerine ulaştırmayı; buna karşılık, eşya taşımada gönderen ve yolcu taşımada yolcu, taşıyıcıya, taşıma ücretini ödemeyi borçlanır.
Gönderen: TTK md 850’den hareketle, gönderen, taşıma sözleşmesini kendi adına yapan ve eşyayı taşıyıcıya teslim eden kişidir. Gönderenin taşınma eşyasının sahibi olması gerekmez.[2] Taşınma eşyalarının taşıma işleri komisyoncusu vasıtasıyla taşınması taşıtılması durumunda ise gönderen, taşıma sözleşmesini kendi adına müvekkili hesabına yapan taşıma işleri komisyoncusu olacaktır. Gönderen taşıyıcı ile birlikte  taşıma hukukunun en önemli aktörüdür.
Gönderilen: TTK hükümleri ışığında eşyayı teslim almaya yetkili kişidir. Taşıma sözleşmesinin tarafı değildir. Ancak teslimden itibaren mallar üzerinde tasarruf yetkisi ve gönderenin hakları, gönderilene geçer. Eşya zayi olmuş veya hasara uğramışsa yahut geç teslim edilmişse gönderilen, gönderenin taşıma sözleşmesinden doğan talep haklarını taşıyıcıya karşı ileri sürebilir.
Eşya: TTK hükümleri ışığında taşıma hukuku açısından taşımaya elverişli olan ve maddi bir varlığı bulunan her şey eşya niteliğine sahiptir.  Yani eşya taşıma sözleşmesinin konusunu oluşturmaktadır.
Taşınma eşyası: TTK md 894/1’e göre bir evden, bürodan veya benzeri bir yerden alınıp benzeri bir yere taşınan eşya, taşınma eşyasıdır.
Taşıma senedi: Taşıma senedi taşıma senedi, taşınan eşyaların alıcısı lehine tanzim edilen ve taşınan eşyaları temsil eden bir senettir. Taşıma senedi, ispat vasıtası olup, bu sözleşmenin kurucu unsuru değildir. Taşıma senedinin düzenlenmemiş olması, taşıma senedinde yer alması gereken kayıtların eksik yazılması veya bu belgenin kaybı taşıma sözleşmesinin geçerliliğine etkili değildir.[3](TTK md 856)
Taşıma senedi düzenlenmemişse, gönderenin istemi üzerine taşıyıcı, eşya ve taşıma hakkında yeterli bilgileri içeren bir yük senedi imzalayıp gönderene vermek zorundadır. (TTK md 859)

IV-) TAŞIMA İŞİNİN UYGULANMASI
a-) Yükleme ve Boşaltma:
Yükleme ve boşaltma meselesi TTK’nın 863’üncü maddesinde şöyle düzenlenmektedir:
‘’MADDE 863- (1) Sözleşmeden, durumun gereğinden veya ticari teamülden aksi anlaşılmadıkça; gönderen, eşyayı, taşıma güvenliğine uygun biçimde araca koyarak, istifleyerek, bağlayarak, sabitleyerek yüklemek ve aynı şekilde boşaltmak zorundadır. Taşıyıcı, ayrıca yüklemenin işletme güvenliğine uygun olmasını sağlamakla yükümlüdür.
(2) Yükleme ve boşaltma ile ilgili olarak, durumun gereklerine göre belirlenecek makul bir süre için, aksi kararlaştırılmadıkça, ayrıca ücret istenemez.
(3) Taşıyıcı, sözleşme hükümlerine dayanarak veya kendi risk alanından kaynaklanmayan nedenlerle makul yükleme veya boşaltma süresinden daha fazla beklerse, bekleme ücreti olarak uygun bir ücrete hak kazanır.’’
Eşyanın taşıma aracına yüklenmesi, istiflenmesi, sabitlenmesi ve boşaltılmasını taşıma güvenliğine uygun olarak gerçekleştirmek “kural olarak” gönderenin yükümlülüğündedir. Buna karşılık taşıyıcı da, yüklemenin işletme güvenliğine uygun olmasını sağlamakla yükümlüdür.
Ancak, anlaşmaya, somut olayın haklı kıldığı sebeplere ve ticari teamüle dayalı olarak bu taşıma işlemleri taşıyıcının faaliyet alanında görülebilir. Örneğin;  kargo şirketlerinin eşyaları araca kendilerinin yüklemesi teamül teşkil etmektedir. Mevzuatta da bu huşus vurgulanmıştır.[4]   Yine  taşınma eşyalarının taşınmasında gönderen (TTK’nın 864 üncü maddesinin beşinci fıkrasında tanımlanan) tüketici ise, taşınma eşyasının yüklenmesi, boşaltılması vs taşıyıcının yükümlülüğündedir.
Yükleme ve boşaltma için aksi kararlaştırılmadıkça beklenilen makul süreler için ücret istenemez. Ancak taşıyıcı, sözleşme hükümlerine dayanarak veya kendi risk alanından kaynaklanmayan nedenlerle makul yükleme veya boşaltma süresinden daha fazla beklerse, bekleme ücreti olarak uygun bir ücrete hak kazanır. Makul süre aşılırsa taşıyıcının ücret isteme hakkı doğacaktır. Yargıtay bir kararında gönderenin eksik belge vermesinden dolayı taşıma işini yapamayarak geri dönen taşıyıcının yaptığı masraflar ve beklemeden doğan zararının tazmin edilmesini kabul etmiştir. [5] Yine Yargıtay yeni tarihli bir kararında, gönderenin eşya ile ilgili eksik belge vermesi yüzünden taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinde öngörülen 72 saatlik süreyi aşarak 17 günlük bekleme yapan taşıyıcının beklemeden doğan zararının tazminine hükmetmiştir. [6]
b-) Eşyanın Ambalajlanma ve İşaretlenmesi
TTK md. 862’ye göre eşyanın niteliği, kararlaştırılan taşıma dikkate alındığında, ambalaj yapılmasını gerektiriyorsa, gönderen, eşyayı zıya ve hasardan koruyacak ve taşıyıcıya zarar vermeyecek şekilde ambalajlamak zorundadır. Ayrıca gönderen, eşyanın sözleşme hükümlerine uygun şekilde işleme tabi tutulabilmesi için işaretlenmesi gerekiyorsa, bu işaretleri de koymakla yükümlüdür.
c-) Gönderenin Emir Talimat Tasarruf Hakları
TTK md 868/1’e göre, gönderen taşıyıcıya, taşımanın yapılması için emir ve talimât verebileceği gibi, taşımanın durdurulması, eşyanın geri getirilmesi, başka bir varma veya teslim yerine götürülmesi ya da başka bir gönderilene teslim edilmesi şeklinde tasarruflarda da bulunabilir.
Eşyanın teslim yerine ulaşması ile, gönderenin emir ve talimat verme yetkisi ve tasarrufta bulunmak hakkı sona erer. Bu andan itibaren söz konusu yetki ve haklar gönderilene ait olur.
Görüldüğü üzere gönderen ve gönderilenin taşıma işi ve eşya üzerinde önemli tasarruf hakları bulunmaktadır. Gönderen taşıma işini sakıncaya uğratmayacak ve işin sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesini sağlayacak her türlü talimat ve tasarrufta bulunabilir. Çünkü gönderen kendi menfaati için taşıma sözleşmesini yapmaktadır. Eşyanın taşımasının öngörülemeyen sebeplerle güçleşmesi, imkansızlaşması halinde taşıyıcı derhal gönderene durumu bildirecek ve onun talimatlarına göre hareket edecektir. Gönderen emir ve talimat verdikten sonra taşıyıcının sorumluluğu da bertaraf olmaktadır. [7]
Gönderilen, tasarruf hakkını kullanarak eşyanın bir üçüncü kişiye teslimini istemişse, bu kişi başka bir gönderilen belirleyemez.
Tasarruf hakkının kullanılması, taşıma senedinin ibrazı şartına bağlanmış ve taşıyıcı herhangi bir talimatı, taşıma senedi ibraz edilmeden yerine getirmişse, bundan doğacak zararlar için hak sahiplerine karşı sorumludur. Taşıyıcının sorumluğunu sınırlayan hükümler geçersizdir.
d-) Taşıma ve Teslim Engelleri
Taşıma ve teslim engellerinin neler olduğu kanunda açıkça düzenlenmemiştir. Bu engellerin neler olduğu her somut olaya göre ayrı ayrı değerlendirilecektir.
Taşıma ve teslim engeli çıktığında TTK,  taşıyıcıya bir takım yükümlülükler yüklemiştir. Taşıyıcının bu halde temel olarak iki yükümlülüğü bulunmaktadır.
aaa-) Taşıyıcı Tasarruf Hakkına Sahip Yükle İlgili Kişiyi Bilgilendirmelidir.
Eşyanın varma yerine ulaşmasından önce taşımanın sözleşmeye uygun olarak tamamlanamayacağı anlaşılır veya eşyanın gönderilene teslim edilmesinde engeller ortaya çıkarsa, taşıyıcı duruma göre gönderen veya gönderileni durumdan haberdar etmelidir. Bu bildirim herhangi bir şekle bağlı olmamakla birlikte uygulamada daha çok, tarafların genellikle tacir olmasının da etkisiyle noter kanalı ile yapılmaktadır.
bbb-) Taşıyıcı Yükle İlgilinin Tasarrufuna Uygun Hareket Etmelidir.
Eşyanın teslim edilmesi gereken yere ulaşmasından önce, taşımanın sözleşmeye uygun olarak yapılamayacağı anlaşılırsa veya eşyanın teslim edileceği yerde teslim engelleri çıkarsa, taşıyıcı duruma göre gönderen veya gönderilenden talimat almak zorundadır.
Tasarruf hakkını gönderilen haizse ve bulunamıyorsa veya eşyayı teslim almaktan kaçınıyorsa, tasarruf hakkı birinci cümle uyarınca gönderen tarafından kullanılır. Tasarruf hakkının kullanılması taşıma senedinin ibrazına bağlı tutulmuş olsa bile bu hâlde taşıma senedinin ibrazı gerekli değildir.
Taşıyıcı, gönderen veya gönderilenden, uyması gereken talimatları uygun bir süre içinde alamazsa, tasarruf hakkı sahibinin menfaatine en iyi görünen tedbirleri almakla yükümlüdür. Yargıtay’ ın gümrükten geri dönen gıda maddesinin zamanında gönderene bildirdiği halde ondan bir talimat alamayan taşıyıcı tarafından  kısmen imha edilip kısmen de başka bir araca aktarılması halinde, taşıyıcının zararının tazminine karar verdiği haller bulunmaktadır. [8]
Taşıyıcı, eşyayı üçüncü bir kişiye tevdi ederse, sadece bu kişinin seçiminde gösterilmesi gereken özenden sorumludur. Bu durumda taşıyıcılar eşyayı antrepo, yediemin gibi güvenli yerlere tevdi edip durumu gönderen ve gönderilene bildirerek sorumluluktan kurtulmuş olmaktadırlar.
e-) Gönderenin Özel Durumlarda Kusursuz Sorumluluğu
TTK md 864’e göre gönderen, kusuru olmasa da, yetersiz ambalajlamadan ve işaretlemeden, taşıma senedine yazılan bilgilerdeki gerçeğe aykırılıklar ile yanlışlık ve eksikliklerden, tehlikeli malın bu niteliği hakkında bildirimde bulunmamaktan ve gümrük için gerekli resmi belgeler ve diğer resmi belge ve bilgilerdeki eksikliklerden, gerçeğe aykırılıklardan, belge ve bilgilerin yokluğundan sorumludur. (TTK md 860)

V-) TAŞIMA SÖZLEŞMESİNİN SONA ERMESİ, ÜCRET VE ZAMANAŞIMI
            Taşıma işi esasında taraflar arasında açık veya zımni bir sözleşme olduğuna göre taşıyıcının sözleşmeyi gereği gibi ifa etmesiyle yani taşıyıcının eşyayı teslim yerinde gönderilene teslim ederek taşıma işini sonlandırması gerekmektedir. Bu konuda öğretide taşıma sözleşmesindeki taşıma edimini, eser sözleşmesindeki meydana getirme edimine benzeten yazarlar da bulunmaktadır. Her iki sözleşme de, teslimle sonuçlanmaktadır.[9]
            Taşıma ücreti, taşıyıcının taşıma sözleşmesinden doğan temel ifa menfaatini ifade eder. Taşıyıcı kural olarak taşıma edimini taşıma ücreti karşılığında üstlenmektedir. Diğer yandan taşıyıcının taşıma sözleşmesinden doğan para alacakları taşıma ücretiyle sınırlı değildir. Bekleme ücreti ve taşıma işi kapsamında yapılan giderlerin ödenmesini talep hakkı da taşıyıcının alacakları arasında yer alır. (TTK md 870)
            Taraflar taşıma ücreti miktarını sözleşme özgürlüğü çerçevesinde serbestçe belirleme yetkisine sahiptir. Ayrıca taraflar ücretin ödenme zamanını da kararlaştırabilir.  TTK md. 870/1’de ödeme zamanını tayin etmemeleri durumunda ödemenin eşyanın tesliminde ödeneceği belirtilmiştir.
            Taşıma ücreti eşyanın sayısı, ağırlığı veya başka ölçüyle gösterilen miktarına göre kararlaştırılmışsa, taşıma ücretinin hesaplanmasında, bu konuda taşıma veya yük senedindeki kayıtların doğru olduğu varsayılır. Bu varsayım, kayıtların doğruluğunu denetleme konusunda uygun araçların hazır bulunmadığına ilişkin çekince konulmuş olması hâlinde de geçerlidir. (TTK md. 870/4)
             Zamanaşımı TTK’nın 855’inci maddesinde eşya taşıma sözleşmelerinde bir yıl olarak düzenlenmiş bulunmaktadır. Bu süre, eşyanın gönderilene teslimi tarihinden itibaren başlar. Eşya tamamen zayi olmuş ise zamanaşımı süresi, eşyanın teslimi gereken tarihten itibaren işlemeye başlar.
Rücu haklarına ilişkin zamanaşımı, rücu alacaklısının, zararı ve rücu borçlusunu öğrendiği tarihten itibaren, üç ay içinde zarar hakkında rücu borçlusuna bildirimde bulunmuş olması şartıyla; rücu alacaklısına karşı mahkeme kararının kesinleştiği günden, kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmayan hâllerde ise, rücu alacaklısının borcu ifa ettiği tarihten itibaren işlemeye başlar.(TTK md 855/3)
Gönderen veya gönderilen, taşıyıcıya karşı olan haklarını, bir yıl içinde noter, taahhütlü mektup, telgraf veya güvenli elektronik imza ile istemiş olmaları şartıyla, def’i olarak her zaman ileri sürebilir.  Taşıyıcının kasıt veya ağır ihmali sonucu işlenmiş bir fiilinden  dolayı eşya zıyaa, hasara uğramış veya geç teslim edilmişse, taşıyıcının sorumluluğu üç yılda zamanaşımına uğrar. (TTK md. 855/5)



[1] Hüseyin Ülgen, Uluslararası Taşımacılık ve Hukuki Sorunları, İstanbul Ticaret Odası Yayınları, İstanbul, 1988
Türkay Özdemir, Uluslararası Eşya Taşıma Hukuku (Ziya ve Hasar Sorumluluğu), İstanbul, 2006
[2] Hakan Karan,  Karayolunda Uluslararası Eşya Taşıma Sözleşmeleri Hakkında Konvansiyon Şerhi,  Ankara 2011
[3] Sabih Arkan, Karada Yapılan Eşya Taşımalarında Taşıyıcının Sorumluluğu, Ankara, 1982
[4] Bkz 4925 sayılı Kanun md 3
[5] Yargıtay 11. HD’nin  2015/15089 Esas, 2016/1656 Karar sayılı kararı
[6] Yargıtay 11. HD’nin 2015/10919 Esas,  2016/5661 Karar sayılı kararı
[7] Yargıtay 11. HD’nin  2014/10128 Esas, 2014/17209 Karar sayılı kararı
[8] Yargıtay 11. HD  2014/17300 Esas, 2015/2490 Karar sayılı kararı

[9] Özlem Tüzüner, Karayoluyla Eşya Taşıma Sözleşmesinin Hukukî Niteliği ve İş Görme Amacı Güden Sözleşmelerle İlişkisi, Ankara, 2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder